EMPATİ OLMADIĞINDA HAYAT NASIL OLUR?
Hiçbir insan her an empatik olamaz. Özellikle kendi duygularımız yoğun olduğunda karşımızdaki kişinin duygularına odaklanabilmek, onu anlamaya çalışmak oldukça zordur. Örneğin, öfke anlarında empati duygusu kaybolur. Öfke anlarında karşımızdaki kişinin ne hissettiğine dair işaretleri algılamak, okumak ve yorumlamak mümkün değildir. Fiziksel sağlığımızla ilgili bir sıkıntımız, ağrı ve acımız, endişemiz olduğu zamanlarda da empatik olmak mümkün değildir. Empati duygusunun hissedilebildiği anlar, rahat, sakin ve olan biteni algılamaya hazır bir ruh halinde olabildiğimiz anlardır.
Bazı insanlarda diğerinden farklı olarak empati duygusu gelişmemiştir. Bu büyük oranda geçmişte anne-bebek ilişkisinde duygu paylaşımındaki eksik ve ihmallere bağlıdır. Empati duygusu gelişmediğinde ilişkide karşıdaki kişinin ne hissettiğine yönelik hassasiyet ortadan kalkar ve bu hassasiyetin yerine umursamazlık geçer. Bu kişiler karşılarındaki kişinin yaşadığı sıkıntının, acının, ağrının ve zararın farkında olamadıklarından karşılarındaki kişiye rahatlıkla fiziksel ve/veya ruhsal acı verebilirler. Bir diğerinin ne hissettiğini anlama becerisi olmadığında, kişi daha soğukkanlı ve acımasız, büyük ihtimalle zarar verici ve indirici olacaktır. Suçlular büyük oranda bu özellikte insanlardır.
Ahlaki yargılar da empati becerimiz üzerine şekillenir. Acı çeken, tehlikede olan, mahrumiyet yaşayan veya zarara maruz kalan insanların sıkıntısını paylaşabilmemiz empati becerimizin gelişkinliği sayesinde mümkün olur. Ancak bu sayede bir diğerinin acısına ve sıkıntısına ortak olabilir, bu kişilere destek sağlayabiliriz.
0533 373 81 23